vicdanla alakalıdır.
bugün bir arkadaşım diyor ki; “gel borsaya gir. millete borsa oynatıp para kazanalım.”
“olmaz” dedim. “ben kimsenin hakkını yiyemem.”
sonra, borsa üzerine epey konuştuk ve borsanın en temelde haksız kazanç ve manipülasyon üzerine kurulu olduğuna karar verdik. karar verir vermez arkadaşım dedi ki; “işte biz de böyle yapacağız.” kahkahayla gülüp “oğlum sen mal mısın, iki saattir ne anlatıyorum ben?” dedim. ve ekledim; “ben zengin olmak istemiyorum. çünkü biliyorum, zenginliğin karşılığı olabilecek bir emek yok bu dünyada. tabii zenginlikten kastım bir eve ve arabaya sahip olmak değil, çok daha hüyük servetler. bu yüzden bir milyar dolarlık gelirin emek olarak karşılığı yok benim düşünce sistemimde. ki bu durum hem dini hem de vicdani yönden sıkıntı.
arkadaş inanmadı tabii dediğime. ben de kendisine üç yıl önceki teklifini hatırlattım. o zaman da illegal bahis muhabbetiyle gelmiş ve aylık kazancımızın 300 milyon tl civarında olabileceğini söylemişti. yine aynı şeyleri demiştim. “ben zengin olmak istemiyorum. ben sadece insan onuruna yaraşır bir hayat ve birilerine yardımcı olmak istiyorum.”
bugün en sonunda arkadaş telefonu kızarak kapattı. ve ekledi; “git dünyayı kurtar hadi!”
arkadaşım beni kendi tarafına çekeceğini sanıyor. ama yanılıyor. ben o taraftaydım çok önceden. vicdan ve zihin yönünden. ve bu hayatta önemsediğim tek şey, kendimdi. ama artık mevzu değişti. konu
zenginlik ve
yoksulluk olduğunda zihnim ve vicdanım bambaşka bir boyutta tur atıyor. haliyle, geri dönmemek için sadece gemileri değil, sahili de ateşe verdim ben. hatta kendimi de.
bu yüzden, büyük konuşmayayım ama geri dönüş yok.
ama biliyorum bu hayatın puştluğunu. bir gün elime öyle paralar geçecek ki, ben sadece gülümseyeceğim. ve zerre kadar dahi olsa vicdanımla savaşacağım. ancak eminim, ben bu dünyadan üzerime tek bir tapu olmadan gitmek istiyorum. zaten bu hayat asla benim tercihim değil. hiçbir zaman da olmadı. bari gidişim olsun. ve böylece son bulsun hikayem. gerisi, geride kalanların meselesi. ben yaşadığım sürece gerçekten yardım etmek istiyorum insanlara. hayvanlara. bitkilere. ilkinden midem bulandığı halde.
bakalım. ömrümüzün geri kalanında hayat bizi hep kilitli kapıların önünde mi bekletecek yoksa o kapılar açıldıktan sonra geniş odalarda mı misafir edecek? göreceğiz.